- sıtma
- Malyariya; qızdırma; isitmə
Türkcə-Azərbaycanca İzahlı Tibb lüğəti. - Türkcə-Azərbaycanca izahlı tibb lüğəti; - Bakı: Şirvannəşr. A. Məmmədoğlu . 2009.
Türkcə-Azərbaycanca İzahlı Tibb lüğəti. - Türkcə-Azərbaycanca izahlı tibb lüğəti; - Bakı: Şirvannəşr. A. Məmmədoğlu . 2009.
sıtma — is., tıp Anofel türü sivrisineğin sokmasıyla insandan insana bulaşan, titreme, ateş ve ter nöbetleriyle kendini gösteren bir hastalık, malarya Sıtma, bir on beş gün içinde beni, çocuğa döndürmüştü. S. F. Abasıyanık Birleşik Sözler sıtma bilimi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sıtma bilimi — is. Sıtma asalaklarını, sıtma sivrisineklerini, sıtma türlerini ve sıtmayla savaşı inceleyen asalak bilimi dalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
sıtma nöbeti — is. Sıtma hastalığında karşılaşılan ateş ve titreme durumu Her tarafı bir sıtma nöbetine tutulmuş gibi titriyordu. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
sıtma görmemiş — sf. Gür ve kalın (ses) … Çağatay Osmanlı Sözlük
sıtma tutmak — ateş ve ter nöbetleriyle titremeye başlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gizli sıtma — is. 1) Kendini belli etmeyen sıtma 2) mec. Gizlice kötülük eden kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
RUHDA' — Sıtma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
yılıtmak — sıtma tutmak, sıtınadan vücudu ısınmak; ılıtmak, II, 316, 317 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
ARRA' — Sıtma tutmak, titremek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ARV — Sıtma ve diğer ateşli hastalıklarda gelen ilk titreme. * İş için birinin yanına varma. * Yemişsiz bir çeşit ağaç … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
RUHASA' — Sıtma teri … Yeni Lügat Türkçe Sözlük